Haftalık yazılarımın sekteye uğramasının sebebini yakından bilen dostlarıma selam ederek… 

Dünyada ve ülkemde olup bitene lakayt kaldığım, gündemdeki çeşitli hususlarda iki lafı bir araya getiremediğim bu süreç için…

Ata’mın kıymetli özdeyişlerinden; “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” sözleri ile genel bir açıklama yapmak istediğimde…

Ve de… “Vücut” kelimesini felsefi anlamıyla; var olmak, varlık göstermek kelimeleri ile düşündüğümde…

Nedense…

Türlü çeşit benzetmeler yaparken bulurum kendimi ve bu anlamlı cümlenin derinliğinde kaybolurum. 

***

Mesela bu güzel vecizenin, bilinen anlamının çok ötesindeki bir boyutta…

Bir ülkenin; sağlam bir vücudu olduğu takdirde sağlam bir kafası olabileceğini düşünürüm… 

Güçlü ordusu ile, tarafsız yargısı ile, muasır medeniyetler seviyesindeki eğitim ve ekonomisi ile…

Dünya ülkeleri arasında varlık göstererek; dosta güven, düşmana korku veren…

Sınırlarına sahip olmuş, topraklarına hiçbir kirli ayağı musallat etmemiş, ekonomik bağımsızlığı ile parasının değerini korumuş kafası dinç bir ülkeyi… 

Bünyesine; bakteri, virüs ya da mikrop girmemiş…

Düşünebilen, çalışabilen ve de üretebilen… Bağışıklık sistemi çökmemiş sağlıklı bir insan vücuduna benzetirim örneğin. 

Sonra… Tıpkı insan bünyesi gibi ülkelerin de dirayetini düşüren çeşitli zafiyetlere yol açan…

Ve… Bağışıklık sistemini çökerten nedenlere takılır kalırım. 

***

Geçtiğimiz yıl, dünyanın huzurunu kaçıran Rusya Ukrayna savaşından sonra…

Şimdi de…

Tüm dünyayı infiale uğratan, Filistin-İsrail arasında yaşanmakta olan çatışmalarla…

Kuzeyden Güneye bir ateş çemberinin ortasında kalarak, dört bir yanındaki bu büyük insanlık dramına şahitlik eden güzel ülkem… 

Şanlı Cumhuriyet’imizin yüzüncü yıl dönümünü büyük bir heyecanla karşılamaya hazırlanmakta olsun.

Büyük önder M. Kemâl Atatürk’ün ilke ve inkılaplarının önemini her zamankinden daha fazla özümsememiz gereken şu zamanlarda… 

Dış politika konusundaki duruşunu ilan eden ve dünya barışını öğütleyen “Yurtta sulh cihanda sulh” sözleri daha bir anlam kazanıyordu. 

***

1987 yılından bu yana Filistin’in koynunda örgütlenip, palazlanan ve 2006 seçimlerinde Filistin Parlementosuna giren Hamas'ın…

7 Ekim 2023 tarihinde İsrail yerleşim bölgelerini bombalaması ile başlayan…

Ve İsrail’in mukabelesi ile savaş halinin ilan edildiği bu karşılıklı çatışmalarla… 

Sivillerin hedef alınarak, çoluk çocuk, kadın demeden… Her iki taraftan da binlerce masum kişinin ölümüne, yaralanmasına ve esir düşmesine sebep olan büyük bir savaş dramı yaşanırken... 

Laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurucusu M. Kemâl Atatürk; yine işiten kulaklara ve anlayan beyinlere yüz yıl öncesinden şöyle sesleniyordu… 

“Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir.”

***

Tüm dünyanın seyrettiği kanlı bir savaş ortamının yaşandığı şu günlerde…

Benim de, zihnimi harekete geçiren 1999 yılı EBSO heyeti ile yaptığımız gezi anılarının flu görüntüleri ile…

İsrail sınır kapısında etrafımızı sarıveren sınır güvenliğinin sıkı sorgulamaları ile yaşadığımız o yüksek heyecanı sanki yeniden yaşıyorum…

Ve… Üç semavi din tarafından da önemi çok büyük olan ve kutsal kabul edilen…

İsrail’in en büyük şehirlerinden olan eski şehir Kudüs’te yer alan… Ve fakat Filistin kontrolünde olan…

Müslümanların ilk kıblesi olması hasebi ile kutsal kabul ettiğimiz Mescid-i Aksa’yı ziyaret edebilmek için…

Eli silahlı askerler tarafından okumamız istenen surelerle adeta çetin bir imtihandan geçerken…

Mescid-i Aksa’ya alınışımız ve Hz. Ömer Camiine girişimiz sırasında yaşadığım korku ve heyecanla dilimin nasıl da tutuluverdiğini hatırlıyorum…  

Tarih boyunca süregelen Arap - Yahudi gerginliği içinde 1948 yılında kurulmuş İsrail Devletinin yıllar içinde genişlettiği sınırları ile…

Bugüne değin sürekli değişen Ortadoğu coğrafyasının ve bu coğrafya insanının makus talihini tüm dünya izlemekte olsun… 

İnsanlık tarihi kadar eski bu kadim topraklar üzerinde yazılmış; bir var oluş hikayesi ile bir yok oluş hikayesini tarih sayfaları kayda geçerken…

Savaş ortamında işlenen  insanlık suçlarının, yüreğimde yarattığı haleti ruhiye içinde… 

Ümit Yaşar Oğuzcan’a ait “Savaşa Yergi” adlı şiirin dizeleri ile buluşuyorum… 

Ben savaşı sevmem oldum olası
İyilikten, barıştan yana gönlüm
Neden her yerde kan, her yerde ölüm
Neden insanların bitmez kavgası

***

Sahi… “Neden insanların bitmez kavgası?" sorusuna zamanın birinde cevap bulunur mu bilinmez ama… 

Bugün… Bu yaşlı dünyanın çarkları arasında yitip gidip kaybolmuş insanlığa…

Vicdan, merhamet, dirlik düzenlik, barış ve huzur diliyorum.